24 Ağustos 2009 Pazartesi

Ç-1

Çığlık atamayan çaresiz çalgıcıya çıngırak denir.

Ş-1

Şölenlerde şenliklerde şıkır şıkır ve şakır şakır şeffaf kadehlerde şırıldayan nesneye "Şerefe!" denir.

S-3

Sabah sabah sırf salam istiyor diye Slovenya'ya seyahat edebilene şen Schengenli denir.

23 Ağustos 2009 Pazar

T-3

turizmi tarifesiz tatbik eden türe turna denir.

B-3

Benzerinden başkasını belleyemeyene bön denir.

F-1

Fütursuzca fevkalade fatura fişekleyen kendini bilmeze müsrif denir.

B-2

Bisiklete binecek bilince erişen bebeğe ise çocuk denir.

C-1

Canını cebinde taşıyana cesur, cebini canında taşıyana cimri denir.

S-2

senin semereni seve seve çekene ya saf ya da sevgili denir.

B-1

Beşikteki bezli buruşuk şeye bebek denir.

A-1

Atalete alışıp, akli atletizmi askıya alana konformist denir.

Y-3

yüzüp yüzüp kuyruğuna gelip ölmeye yüksünene fani denir.

K-3

kara kaplı camlarıyla kartalını karayollarında uçurup karı kız kaçıran kılıksıza zonta denirdi doksanlı yıllarda.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

E-1

Ercüment'in encümenlikteki eni konu elli dakikalık evrak işine evire çevire elastikiyet kazandıran kişiye memur denir.

Ö-1

ölmeden önce ömrünü özlü kılma çabasına öç denir.

U-1

uzun uzun uzuvlarıyla uykusuz çocukları uysallaştıran uğursuz canlıya öcü denir.

O-1

Ola ki onar onar atlıyorsa oylum oylum ekmekleri o kişiye obur denir.

M-1

Mermer mezar taşlarının meymenetsiz mizacına merdivenköy mimarisi denir.

21 Ağustos 2009 Cuma

T-2

terim bilmeden demeç verip terim terim terleyene fatih terim denir.

-everything is something happened.-

S-1

sarı sarı sırıtan sinsi sağdıça önder somer denir.




K-2

kurumun içinde kahır çekene külkedisi, kurum kurum kabarana kraliçe denir.

Y-2 (yürü ya kulum)

yayvan yayvan yaylananan yayaya yaşlıysa teyze yüzsüzse çüş denir.

D-1 (deli de denebilir)

döne döne daralan yola huni, bunun ölçülebilene koni denir.

P-1

pırıl pırıl pinekleyen posta samanyolu galaksisi, buna göz dikene ise nasa denir.

Y-1 (+18?)

yeni yeni yosunlanan yivli minareye ne dendiğini söyleyemem, müstehcendir.

T-1

tek tek tepelerin terlemesi ile türeyen tiftiğe bulut, bunu tarayana da rüzgar denir.

K-1

kat kat kağıtların karanlık kıyılarını kilitleme işine cilt, bu işi yapana mücellit denir.

*ekrem bora da bir mücellittir.