3 Kasım 2009 Salı

D-2

Dolandırıcı doktor Doruk Davutoğlu'nun dolu dolu dokuz senelik doktorluk devresinde devlet hastanesinden deve inine kadar devrialem yapmış olmasına rağmen, dört nala dokuz dergah depmesine rağmen, dolgun kalçalı olsun, devrik burunlu olsun, düdük sesli olsun, dırdırcı olsun, bir dişiyle devşirmemiş olması onu duvardan duvara vuran doludizgin bir destursuzluğa def ediyordu.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Ç-1

Çığlık atamayan çaresiz çalgıcıya çıngırak denir.

Ş-1

Şölenlerde şenliklerde şıkır şıkır ve şakır şakır şeffaf kadehlerde şırıldayan nesneye "Şerefe!" denir.

S-3

Sabah sabah sırf salam istiyor diye Slovenya'ya seyahat edebilene şen Schengenli denir.

23 Ağustos 2009 Pazar

T-3

turizmi tarifesiz tatbik eden türe turna denir.

B-3

Benzerinden başkasını belleyemeyene bön denir.

F-1

Fütursuzca fevkalade fatura fişekleyen kendini bilmeze müsrif denir.

B-2

Bisiklete binecek bilince erişen bebeğe ise çocuk denir.

C-1

Canını cebinde taşıyana cesur, cebini canında taşıyana cimri denir.

S-2

senin semereni seve seve çekene ya saf ya da sevgili denir.

B-1

Beşikteki bezli buruşuk şeye bebek denir.

A-1

Atalete alışıp, akli atletizmi askıya alana konformist denir.

Y-3

yüzüp yüzüp kuyruğuna gelip ölmeye yüksünene fani denir.

K-3

kara kaplı camlarıyla kartalını karayollarında uçurup karı kız kaçıran kılıksıza zonta denirdi doksanlı yıllarda.

22 Ağustos 2009 Cumartesi

E-1

Ercüment'in encümenlikteki eni konu elli dakikalık evrak işine evire çevire elastikiyet kazandıran kişiye memur denir.

Ö-1

ölmeden önce ömrünü özlü kılma çabasına öç denir.

U-1

uzun uzun uzuvlarıyla uykusuz çocukları uysallaştıran uğursuz canlıya öcü denir.

O-1

Ola ki onar onar atlıyorsa oylum oylum ekmekleri o kişiye obur denir.

M-1

Mermer mezar taşlarının meymenetsiz mizacına merdivenköy mimarisi denir.

21 Ağustos 2009 Cuma

T-2

terim bilmeden demeç verip terim terim terleyene fatih terim denir.

-everything is something happened.-

S-1

sarı sarı sırıtan sinsi sağdıça önder somer denir.




K-2

kurumun içinde kahır çekene külkedisi, kurum kurum kabarana kraliçe denir.

Y-2 (yürü ya kulum)

yayvan yayvan yaylananan yayaya yaşlıysa teyze yüzsüzse çüş denir.

D-1 (deli de denebilir)

döne döne daralan yola huni, bunun ölçülebilene koni denir.

P-1

pırıl pırıl pinekleyen posta samanyolu galaksisi, buna göz dikene ise nasa denir.

Y-1 (+18?)

yeni yeni yosunlanan yivli minareye ne dendiğini söyleyemem, müstehcendir.

T-1

tek tek tepelerin terlemesi ile türeyen tiftiğe bulut, bunu tarayana da rüzgar denir.

K-1

kat kat kağıtların karanlık kıyılarını kilitleme işine cilt, bu işi yapana mücellit denir.

*ekrem bora da bir mücellittir.